top of page

İMZAYA İTİRAZ DAVASINDA HANGİ HALLERDE KÖTÜ NİYET TAZMİNATI VE PARA CEZASINA HÜKMEDİLMEMELİDİR ?

  • ogunalkan71
  • 21 Eki 2024
  • 3 dakikada okunur

İcra Hukuk Mahkemesince görülen kambiyo takibine karşı imzaya itiraz davasında ; imzanın itiraz eden borçluya çıkmaması halinde alacaklının asıl alacak miktarının %20'si oranında kötüniyet tazminatına ve %10'u oranında para cezası ile mahkûmiyetine karar verilmektedir.


Peki borçlunun imzaya itirazları kabul edilmesine rağmen alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatı ve para cezası hükmedilmemesi gereken haller nelerdir ?


1)Alacaklı, bonoyu ciro yoluyla devralmışsa borçlu tarafından alacaklının kötü niyeti veya ağır kusuru ispat edilmedikçe kötü niyet tazminatına ve para cezasına hükmedilmemelidir. Yüksek Mahkeme de vermiş olduğu birçok kararında bu hususu belirtmiştir.


Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/11177 E. , 2017/2333 K. Sayılı İlamı ;


Somut olayda; icra takibi, bonoyu ciro yolu ile eline geçiren 3.ciranta ve yetkili hamil ... tarafından yapılmaktadır. İmzaya itiraz eden borçlu ise, bononun keşidecisi ...'dür. Bu durumda, hamil ile keşideci arasında doğrudan ilişki bulunmadığından, adı geçen hamil, takibe dayanak bonodaki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda değildir. Ayrıca, borçlu tarafından, alacaklının, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu kanıtlanamadığına göre, mahkemece, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulması isabetsizdir.


Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/25555 E. , 2016/3696 K. Sayılı İlamı ;


Öte yandan, icra takibi, bonoyu ciro yolu ile eline geçiren yetkili hamil ... tarafından keşideci hakkında yapılmaktadır. Bu durumda, hamil ile keşideci arasında doğrudan ilişki bulunmadığından adı geçen hamil, takibe dayanak bonodaki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda değildir. Ayrıca, borçlu tarafından, alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu da kanıtlanamadığına göre, mahkemece, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir.



2) İmza incelemesi için alınan bilirkişi raporu imzanın borçluya ait olup olmadığı hususunda kesin kanaat bildirmiyorsa kötü niyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmemelidir. Yüksek Mahkeme de vermiş olduğu birçok kararında bu hususu belirtmiştir.


Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/21223 E. , 2017/12904 K. Sayılı İlamı ;


Somut olayda, imzaya itiraz üzerine icra mahkemesince grafoloji uzmanı bilirkişiden alınan 02.09.2015 tarihli raporda; ".... ... eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı"nın belirtildiği, alacaklı vekilinin rapora itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan 17.12.2015 tarihli raporda, ".. imzaların ...'ın eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği.." nin belirtilmesi üzerine, üçlü bilirkişi heyetinden alınan 24.03.2016 tarihli raporda ise; ".. imzaların ...'ın elinden çıktığının beyanı mümkün görülememiştir" şeklinde görüş bildirildiği, dolayısıyla imzaların borçluya ait olup olmadığı hususunda kesin bir tesbite gidilemediği anlaşılmıştır.


Mahkemece, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve alacaklının, asıl alacak miktarının %20'si oranında kötüniyet tazminatı ve %10'u oranında para cezası ile mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.


Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; imzanın borçluya aidiyetinin tespit edilememesi nedeniyle, İİK'nun 170/3. maddesine aykırı olarak alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.





Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/33932 E. , 2016/13588 K. Sayılı İlamı ;


Mahkemece itibar edilerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, imzanın borçluya aidiyetinin tespit edilememesi nedeniyle İİK'nun 170/3. maddesine aykırı olarak alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir


Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/1962 E. , 2021/6556 K. Sayılı İlamı ;


Ancak, mahkemece hükme esas alınan raporlarda imzaların borçluya aidiyeti kesin olarak tespit edilemediğinden ve dolayısıyla alacaklının senedi takibe koymada kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu kesin olarak kanıtlanamadığından, tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir



Görüleceği üzere imzaya itiraz davası kendi içerisinde birçok teknik husus bulundurmaktadır ve mutlaka alanında uzman hukukçularla takip edilmelidir. Av. Ogün ALKAN ve Alkan Hukuk Bürosu avukatları olarak Kırıkkale ve diğer illerde imzaya itiraz davalarında da hukuki hizmet vermekteyiz.


Alkan Hukuk Bürosu olarak tüm yazılarımız koruma altındadır. Bu sitede paylaşılan Yargıtay Kararları ve makaleler için Alkan Hukuk Bürosu sorumluluk kabul etmez. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde paylaşılması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Bu siteyi ziyaret eden kişiler bu şartları kabul etmiş sayılır.

 
 
 

Commentaires


bottom of page