İŞ SAHİBİNİN ESERİ KONTROL ETME VE TESPİT ETTİĞİ AYIPLARI YÜKLENİCİYE BİLDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
- ogunalkan71
- 28 May 2024
- 6 dakikada okunur
Eser Sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir. Türk Borçlar Kanunu eser sözleşmesinin her iki tarafına da belirli yükümlülükler yüklemiştir. İş sahibinin yükümlülüklerinden bir tanesi de eseri kontrol etme ve gördüğü ayıpları uygun süre içerisinde yükleniciye bildirmektir.
PEKİ AYIP NEDİR ?
Ayıp, yasa ya da sözleşme hükümleri gereğince, bir eser veya malda bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Esasen ayıp iki ayrı anlam içermektedir. Bunlardan ilki, yüklenicinin eserde gerçekleşeceğini taahhüt ettiği niteliklerin mevcut olmaması hâlidir. Sözleşmede üzerinde anlaşılan vasıf eksik olmasına rağmen eser teknik açıdan kusursuz da olsa, yine de ayıplıdır. Hatta eser, sözleşmede kararlaştırılan vasfı taşımadığından dolayı daha değerli veya sağlam dahi olsa yine de ayıplıdır. Zira yüklenici, herhangi bir şekilde kullanıma uygun olanı değil, sözleşmede kararlaştırılan koşullara göre eseri yapmakla yükümlüdür ( Kostakoğlu, C.: İnşaat Hukuku ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri, 2011, s. 547).
İkinci anlamda ayıp ise, eserin vasıflarının önceden kararlaştırılmamış olmasına rağmen, dürüstlük kuralı gereği eserin kendisinden beklenen yararı gerçekleştirmeye elverişsiz olmasıdır. Başka türlü kararlaştırılmış olmadıkça, yüklenici kullanılmaya elverişli normal bir eserin kalitesinde bir eser teslim etmekle yükümlüdür. Eserin normal yapısı, onun çeşidi ve kullanım amacına göre belirlenecektir. Yüklenici, herhangi bir şekilde kullanmaya elverişli bir eser değil, somut sözleşmedeki kullanım amacına elverişli bir eser teslim etmekle yükümlüdür.
Son olarak, ayıp kavramı “nispi” bir kavramdır. Zira, eserin ayıplı olması somut sözleşmenin içeriğine bakılarak anlaşılacaktır. Bunun tespiti için de yukarıda açıkladığımız üzere sözleşmede aranan özelliklerle, eserin fiilen taşıdığı özellikler karşılaştırılacak veya sözleşmede kararlaştırılmamış dahi olsa lüzumlu vasıfların mevcut olup olmadığına bakılacaktır. Dolayısıyla, eserdeki ayıp her sözleşme ilişkisine göre farklılık gösterebilecektir.
İŞ SAHİBİNİN TESPİT ETTİĞİ AYIPLARI BİLDİRME YÜKÜMLÜĞÜNÜN KANUNİ DAYANAĞI NEDİR ?
TBK Madde 474 : '' İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır ''
TBK MADDE 477: Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.
İş sahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.
Yukarıdaki kanun maddelerinde de anlaşılacağı üzere iş sahibinin gözden geçirmeyi veya bildirimde bulunmayı ihmal etmesi yükleniciyi sorumluluklarından kurtaracaktır. Yüksek Mahkeme de vermiş olduğu birçok kararında bu durumu vurgulamıştır.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2007/2157 E., 2008/1382 K. Numaralı İlamı ;
''Ayıp, bir malda sözleşme ve yasa hükümlerine göre, normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunması olarak tanımlanabilir. Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda, açık ayıplarda Borçlar Kanunu'nun 359; gizJi ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunulduğu takdirde iş sahibi, Borçlar Kanunumun 360. maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Eserin tesliminden sonra işlerin olağan gidişine göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve kusurları varsa açık ayıpları yükleniciye derhal bildirmek zorundadır. Tersi durumunda yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulmuş olur (BK m. 359). Yüklenicinin kasten sakladığı ayıplarla usulüne uygun yapılan gözden geçirmede fark edilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer meydana getirilen eserin teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan kusurları görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Ayıp, sonradan ortaya çıkarsa, yükleniciye derhal bildirmek zorundadır. İş sahibi bu yükümlülüğünü yerine getirmemişse, eseri zımnen kabul etmiş sayılır (BK m. 362).''
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/2669 E. , 2017/2628 K. Numaralı İlamı ;
''Akdî ilişkinin kurulduğu tarih ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 474. maddesi hükmünce açık ayıplarda iş sahibi, eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunları uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, 477/son maddesi hükmüne göre de gizli ayıplarda iş sahibi gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunda olup, ihbarda ve bildirimde bulunmazsa eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacaktır. Ayıpların varlığı ve süresinde ayıp ihbar ve bildiriminde bulunulması halinde iş sahibinin hakları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde sayılmıştır.
Somut olayda, davacı imal edilen mermerlerde ayıp olduğundan bahisle Beyoğlu 1. Noterliği’nin 18.03.2014 tarihli ve 05253 Yevmiye nolu ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunmuştur. Davalı ise ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirmiştir. Bilirkişi raporunda ayıbın gözle görülebilir olduğu belirtildiği gibi mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Öyleyse ayıbın açık ayıp olduğu anlaşılmakta olup, bu durumda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı teslim tarihine göre saptanmalıdır. Teslim ve ayıp ihbarı tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabileceğinden bu hususta tarafların delilleri toplanıp hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. ''
Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesi 2011/8800 E. , 2011/9646 K. Numaralı İlamı ;
''Eser sözleşmesinin ayıplı meydana getirilmesi halinde, ayıp ihbar süresi Borçlar Kanununun 359.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre açık ayıplı işlerde iş sahibinin imal olunan şeyi teslim almasından sonra işlerin mutat cereyanına göre imkan bulur bulmaz muayene etmesi, kusurlu ise bunları yükleniciye bildirmesi gerekir. Somut olayda, eserdeki ayıpların nedeni ısmarlananla fiilen yapılıp teslim edilen arasındaki renk farkı olarak ifade edilmişse de davalıya eserdeki ayıplar ihbar edilmemiştir. Bu haliyle eser kabul edilmiş sayılır.''

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/6 E. , 2022/775 K. Numaralı İlamı ;
''Somut olayda uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 474-478. maddeleri ayıplı işler hakkında uygulanır. Bu maddelerde yer alan düzenlemelere göre yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için eserin teslim edilmiş olması ve teslim edilen eserin ayıplı olması, ayıbın iş sahibinden kaynaklanmamış olması, iş sahibinin eseri muayene ve ayıbı ihbar yükümlülüğünü yerine getirerek eseri açık ya da zımnen kabul etmemiş olması gerekir.''
AYIP İHBARININ ŞEKLE BAĞLI MIDIR ? YAPILDIĞI NASIL KANITLANABİLİR ?
Ayıp ihbarının yapılması herhangi bir şekle bağlı değildir tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir ancak iş sahibi ispat kolaylığı açısından ihbarı yazılı olarak yapmalıdır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3487 E. , 2017/4503 K. Numaralı ilamı da bu yöndedir ;
''Diğer taraftan ayıbın varlığını ihbar şekil koşuluna bağlı olmayıp tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir.
Açık ayıp, eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıp ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade eder. Yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren makul sürede (işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir zaman süreci içinde) eserin muayenesini yaptırıp varsa ayıplarını ihbar etmesi gerekir (BK. md. 359). Aksi halde yüklenici ihtirâzi kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı hakları yitirir (BK. Md. 362). Sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların da ayıba vakıf olunur olunmaz derhal bildirilmesi gerekir. Aksi halde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve ayıba bağlı hakları düşer (BK. Md. 362).
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece dinlenilen davacı tanığı ... anlatımında ayıp ihbarında bulunulduğunu bildirdiğine göre, ayıp ihbarının yapılması maddi vakıa niteliğinde olup Dairemiz uygulama ve içtihatlarına göre tanıkla bu husus kanıtlanabileceğinden ve tanığın bu ifadesi dosya kapsamına da uygun olup, akabinde davacı iş sahibince delil tespiti yaptırıldığına göre gerek açık ayıplar gerekse gizli ayıplar yönünden ayıpların giderim bedelinin makul sürede hesaplanıp hüküm altına alınması zorunludur. ''
YÜKLENİCİ GARANTİ VERMİŞSE İŞ SAHİBİNİN YİNE DE İHBAR ZORUNLULUĞU VAR MIDIR ?
Yüklenici garanti vermişse lehine olan ihbar zorunluluğun aranmasından vazgeçmiş sayılmaktadır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/1722 E. , 2021/2490 K. Numaralı ilamı da bu yöndedir ;
''Eser sözleşmesi ilişkilerinde sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 359. ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, BK 362 son ve TBK'nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. Bu hükümler gereğince gerek açık gerek gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti ettiği süre için önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilmektedir. İş sahibi ihbar zorunluluğu olmaksızın garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili zamanaşımı süresi içinde seçimlik haklarını kullanarak yükleniciden ayıpların giderilmesini talep edebileceği gibi, aleyhine dava açabilecek ve iş bedelini ayıp giderim bedeli miktarınca ödemekten kaçınabilecektir. ''
Görüleceği üzere eser sözleşmesi kendi içerisinde birçok teknik husus bulundurmaktadır ve mutlaka alanında uzman hukukçularla takip edilmelidir. Alkan Hukuk Bürosu avukatları Av. Ogün ALKAN ve Av. Şevval ALKAN olarak Kırıkkale ve diğer illerde eser - inşaat sözleşmesine ilişkin davalarda da hukuki hizmet vermekteyiz.
Alkan Hukuk Bürosu olarak tüm yazılarımız koruma altındadır. Bu sitede paylaşılan Yargıtay Kararları ve makaleler için Alkan Hukuk Bürosu sorumluluk kabul etmez. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde paylaşılması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Bu siteyi ziyaret eden kişiler bu şartları kabul etmiş sayılır.
Comments