Uyuşturucu madde ticareti suçlarında kollukta yapılan teşhis hükme esas alınabilir mi?
- ogunalkan71
- 13 Mar 2023
- 3 dakikada okunur
Günümüzde uyuşturucu madde kullanımının yaygınlaşması ile birlikte bu maddeye bağlı olarak işlenen suçlar da kesintisiz bir şekilde artışını sürdürmektedir. Bu suçların soruşturulmasında ve kovuşturmasında etkin pişmanlık hükümleri etkin bir şekilde uygulanmaktadır. Bilindiği üzere bu suç tipinde Emniyet ve Jandarma personelleri tarafından kişilere teşhis yaptırılmakta ve uyuşturucu maddenin kimden satın alındığının söylenmesi istenmektedir ancak bu teşhis işlemleri suçla mücadelede etkin bir yöntem olsa da içerisinde bazı tehlikeler de barındırmaktadır. Yüksek Mahkeme de bu tehlikeler dolayısıyla birçok kararında etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen tanık beyanlarının tek başına hükme esas alınamayacağını belirtmiştir. Bu delilin mutlaka başkaca delillerle - Hts kayıtları, telefon dinlenmesi, fiziki takip tutanakları v.s- desteklenmesi lazımdır. Uyuşturucu madde ticareti suçu Ağır Ceza Mahkemelerinin görev alanında bulunuyor olup sanıklara mutlaka alanında uzman bir avukatla savunmalarını yapmaları tavsiye edilmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 16.12.2018 tarih 2017/378 Esas - 2018/618 K. numaralı ilamında;
''Tanık İbrahim'in kollukta, cüzdanında ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sanıktan aldığını ifade etmesine karşın mahkemede, suç konusu eroini tanımadığı kişilerden satın aldığını söyleyip soruşturma evresindeki beyanından dönmesi, tanık....'de suç konusu eroinin ele geçirilmesi sonrasında aynı gün açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilen sanığın yakalanarak üzerinde veya evinde herhangi bir arama işlemi yapılmayıp tam dokuz gün sonra evinde görevlilerce yapılan aramada, kolayca erişilebilir yerde ve bir parça hâlinde suç konusu eroinin ele geçirilmesi, net 0,07 gram eroinin miktar itibarıyla kullanma sınırları içinde kalması, sanığın üzerinde ve ikametgâhında yapılan aramada başkaca bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ile uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğini gösterir herhangi bir bulgunun elde edilmemiş olması, sanığın aşamalarda, tanık....'i tanımadığını, adı geçene uyuşturucu madde satmadığını ve evinde ele geçirilen eroini kullanmak için bulundurduğunu söyleyip atılı suçlamayı kabul etmemesi birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, tanık....'de ele geçirilen eroini sattığına ilişkin adı geçenin sonradan döndüğü ve suç atma niteliğinde kalabilecek olan soruşturma evresindeki soyut beyan ve teşhisi dışında delil bulunmadığı, ayrıca evinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeyi satacağına, başkasına vereceğine veya kullanma dışında başka bir amaçla bulundurduğuna ilişkin sanığın savunmasının aksine, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil de bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın sabit olan eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir. '' şeklinde karar vererek tanık beyanının tek başına cezalandırmaya yeterli delil olmadığını belirtmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 26/06/2018 tarih 2017/345 Esas- 2018/304 K. numaralı ilamında ;
'' Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanık Özlem'in savcılıkta, suç konusu esrarı il emniyet müdürlüğünün bulunduğu caddedeki balıkçı lokantasının önünde sanıktan aldığını ifade etmesine karşın mahkemede; ele geçirilen uyuşturucu maddeyi hayvan pazarının yakınlarında tanımadığı bir kişiden aldığını söyleyip soruşturma evresindeki beyanından dönmesi, sanığın tanığa uyuşturucu madde verdiğine ilişkin herhangi bir kamera görüntüsünün ya da görgü tanığının bulunmaması, tanıklar Hacer ve Mehmet Fatihin, suç konusu esrarı kimden aldığına dair tanık Özlem'in kendilerine bir şey söylemediğini ifade etmeleri, sanığın üzerinde ve evinde yapılan aramada uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmemesi ve sanığın aşamalarda tanık Özlem'e uyuşturucu madde vermediğini söyleyerek atılı suçlamayı kabul etmemesi birlikte değerlendirildiğinde; tanık Özlem'in sonradan döndüğü soruşturma evresindeki soyut beyanı dışında, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin savunmasının aksine, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir. '' şeklinde karar vermiş ve tanığın sonradan döndüğü beyanı dışında delil olmaması durumunda beraat kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/1239 E. , 2015/29897 K numaralı ilamında ;
''Olay yakalama ve el koyma tutanakları içeriğine, suça konu uyuşturucu maddenin ele geçiriliş biçimine ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkta herhangi bir uyuşturucu madde bulunmadığı, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ve yargılama aşamasında tanık olarak dinlenen ...'ın ele geçen uyuşturucu madde ile ilgili, kovuşturma aşamasında içeriğini inkar ettiği, "ele geçen uyuşturucuyu fotoğraftan teşhis ettiği sanık ...'ten aldığına ilişkin teşhis tutanağı" ile sonradan döndüğü soruşturma aşamasındaki beyanı dışında sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin; kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine, mahkûmiyet hükmü kurulması... '' şeklinde karar vermiş ve yukarıda belirtilen hususları yinelemiştir.

(Kırıkkale Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün yapılan bir operasyon sonucu 18.11.2022 tarihinde kamuoyu ve internet gazeteleri ile ile paylaştığı fotoğraftır. )
Yine Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2011/4142 E. , 2014/4132 K. numaralı ilamında ;
'' Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı dava açılan M.. L..'nin sonradan döndüğü kolluktaki beyanı ve fotoğraf teşhisi dışında, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi, '' şeklinde karar vererek uyuşturucu madde kullanmak suçundan dolayı hakkında dava açılan kişinin sonradan döndüğü kolluktaki beyanı ve teşhisi dışında delil bulunmaması durumunda beraat kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Uyuşturucu madde ticareti suçu Ağır Ceza Mahkemelerinin görev alanında bulunuyor olup sanıklara mutlaka alanında uzman bir avukatla savunmalarını yapmaları tavsiye edilmektedir. İş yukarıdaki kararlar belirli olaylar için Yüksek Mahkeme tarafından verilmiş olan kararlardır ancak her somut olay birbirinden farklı olgular ihtiva edebilmektedir.
Comments